Zarif, çelimsiz çiçek yaprakları solup cansız küllere dönüşürken, genç dük trajik bir şekilde kendisine dayatılan aşağılık gücü, dokunduğu her şeyi öldürebilme yeteneğini hatırlar. Ailesi tarafından hor görüldüğünden, neredeyse tecrit edilmiş bir şekilde yaşaması için uzaklara gönderilir. Neyse ki tamamen yalnız değildir, malikânenin çalışanları -sadık uşağı Rob ve çapkın hizmetçi Alice- ona arkadaşlık ederek hayatını daha az sefil hale getirirler. Dükün Alice'e karşı romantik hisleri arttıkça, talihsiz yeteneğinin koyduğu sınırlar yüzünden yaşadığı hayal kırıklığı da artar. Bu nedenle, yıllar önce kendisine yapılan laneti sadece kendi iyiliği için değil, Alice'in iyiliği için de bozmaya karar verir; çünkü sevdiği birinin dokunuşundan kaçınmanın ne kadar zor olduğunun acı bir şekilde farkındadır.